22 Eylül 2012 Cumartesi

El Değiştiren Vesayetin Dış Politikasında Kürt Gerçeğinin Tayin Edici Etkisi

Mahmut Balpetek

Asker, sivil bürokrasisinin vesayet rejimine son veren AKP, bu vesayeti kendi tekeline geçirdiği bu günlerde, aynı paralelde Kürt halkına karşı imha politikasını da yükseltme eğilimine girmiştir.


İktidarın bütününü ele geçirerek hızla devletleşen AKP’nin ajandasında demokratikleşme diye bir maddenin olmadığı bu vesile ile bir kez daha görülmüştür. O zaman değişenin ne olduğu sorusuna yanıt, tereddüt edilmeyecek bir biçimde vesayetin el değiştirdiğidir. Vesinin seçimle iktidara gelmiş olması, vesayetini daha demokratik kılmaz. Zira anımsanacağı gibi, 12 Eylül Anayasasının kendisi de, yüksek katılımlı bir referandum ile kabul edilmiştir. Ancak, onaşma yolu ile kabul edilmiş olması, anti demokratik bir anayasa olduğu gerçeğini değiştirmemiştir. Ya da beylik bir ifade ile Almanya’nın kendi faşizmini seçimle getirmiş olması, onu daha az faşist kılmamıştır. Demek ki, demokratikliğin yegâne kıstası seçimler değildir.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Güney Afrika’nın Madenci Katliamı


Bill Van Auken

28 Ağustos 2012

İngilizce’den çeviri (18 Ağustos 2012)



Güney Afrika’da grevdeki platin madencilerinin Salı günü katledilmesi, işçi sınıfı ile bir yandan yönetimdeki Afrika Ulusal Kongresi (ANC) öte yandan da ona bağlı sendikalar arasındaki uzlaşmaz çelişkiyi açığa çıkardı.



Görevliler barbarca polis saldırısında ölenlerin sayısını 34 olarak belirledi ama diğer kaynaklar gerçek ölü sayısının 50’ye yaklaştığını ileri sürdüler. Palalar ve sopalar taşıyan madencilere otomatik silahlarla açılan yaylım ateşinde, kimileri ağır, çok daha fazla insan yaralandı. Polis 259 madenciyi tutukladı. Aileler hastanelerde, morglarda ve polis karakollarında kayıp babalarını, kardeşlerini ve çocuklarını aramayı sürdürüyor.

Beatles

2 Eylül 2012 Pazar

Kürt Sorunu mu? Türk Sorunu mu? Dünya Sorunu mu? Emek Sorunu mu?

İbrahim Özkurt



İnsanlığın hayvanlarla ilk buluştuğu, toprağa tohum ekmeyi öğrenerek yerleşik düzene ilk geçişin yaşandığı, günümüzün en stratejik maddesi petrolun ve yakın geleceğin yine en stratejik maddesi suyun üzerinde yaşayan bir halkın ve son 30 yıldır da 50 bine yaklaşan canın sömürü mekanizmasına kurban verildiği coğrafyamızda, insanım diyenlerin yaşamı her geçen gün işkenceye dönüşmekte..


Sorunun çözümü için başta kadınlar olmak üzere halk ile bütünleşen Kürt solu ve demokratları insanüstü mücadele vermekte olup, Türk solu ve demokratlarını mücadelenin içine her nedense çekememekteler. Çekebilmek için ise yeni yeni örgütlenme modelleri üretmekteler. Halkların Demokratik Kongresi, yetmedi bir parti daha kurma çalışmaları…