Yalansız’ın Notu:
Aşağıda yayınladığımız yazı Türkiye’de 78 kuşağı olarak adlandırılan dönemin devrimcilerinden biri olan Sarkis Hatspanian’ın hem Newroz hem de son dönemde Hükümetin ‘Çözüm Süreci’ Kürt Hareketinin ‘Barış Süreci’ olarak adlandırdığı gelişmelere ilişkin pek çoğuna göre sarsıcı olacak düşünceleri dile getiriyor.
Yalansız’da sarsıcı fikirlerin yaratacağı tartışmanın geleceği inşa ederken tüm insanlık bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Zira eşitlik ve özgürlüğün egemen olduğu bir dünya fikri, herhangi bir ulus, herhangi bir din, herhangi bir etnisite için değil tüm insanlık içindir.
Yalansız, dünün, bugünün ve geleceğin, insanlığın penceresinden okunduğu takdirde çözümsüzlüğün çözüme ulaşacağını düşünenlerin platformudur.
Bugünün çözümünün ulusların, dinlerin dün yaptıkları birliktelikler, ittifaklar üzerinden arama çabaları doğru olamaz. Zira dün din veya ulus karakterli egemen sınıf devletlerinin yaptığı ittifaklarla elde ettiği kazanımlar, kuşkusuz başka ulus veya din topluluklarının kaybetmelerine sebep olmuştur. Geçmişin sınıflı toplumlarının devletlerinin sınıf çıkarları doğrultusunda politikalarını geleceği inşanın referansı yapmak değil, eşit ve özgür yeni bir toplum için, o gelenek ve görenekleri yıkmak gerekiyor.
Geçmişin muktedirlerinin kendi çıkarları için halkları birbirine kırdıran savaş politikaları ve o gelenek bütünüyle reddedilmediğinde günümüzün tartışmasının hangi ulus veya dinsel topluluğun tarihsel haklılığı konusu, tarihin konusu olmaktan çıkar, politikanın belirleyicisi olur. Bu da halkların etnik, dinsel kanlı boğazlaşmalarının yolunun açılması demektir.
İmralı’da Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmede barışın önündeki engel olarak ‘Ermeni, Rum, Yahudi lobilerinin‘ sözünün edilmesi bu toplumlarda rahatsızlık yarattı. Bu görüşlerini de basında dile getirdiler. Tabii bu durumda bu söylemin sorunluluğu karşısında Türk ve Kürt devrimcilerinin, demokratlarının öncelikle görüş açıklaması çok daha gerekliydi. Yalansız’da hemen konuyla ilgili ‘Barış, Milliyetçilik ve Günah Keçileri’ makalesiyle bu yapıldı. Fakat bu bağlamda pek de3 gelişme olmadı.
Evet, 30 yıl süren savaşın yarattığı 40 bin Türk ve Kürt gencinin hayatını kaybetmesine neden olan savaşın sona erme ihtimalinin bu kadar yükseldiği bir dönemde itinalı olmak, barışa destek olmak gerekiyor. Ancak siz tartışmazsanız veya tartışmadığınızda sorun ortadan kalkmış olmuyor, hedef olanlar tartışmayı sürdürüyor. Yani, görmedim, duymadımla hakikat silinip yok olmuyor.
Şöyle diyelim de iyice anlaşılsın ‘Devekuşu gibi kafayı kuma gömmekle’ sorun buhar olup uçmuyor.
Yayınlamakta olduğumuz Sarkis Hatspanian’ın yazısı da başlayan ve onun tarafından da devam ettirilmekte olan, bizce insanlığın geleceği bakımından aşılması gereken bir zihin dünyasının eseri. Bu zihin dünyası, sosyo-politik gelişmeyi milletler, dinsel topluluklar okumaya devam ediyor. Tabii ki, tüm mağdurlukları yok ederek, bunu aşmak, geleceği her türlü sömürünün ortadan kalktığı insanlığın zihin dünyasından okumak gerekiyor
Ferhan Umruk
***
KÜRTLER ZAMANINDA ERMENİLERİN ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ BOĞANLARIN SAFINDA YER ALMASALARDI EĞER, “İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ YÜZYILLIK SOYKIRIM SUÇU” GERÇEKLEŞTİRİLEMEZDİ !
Sarkis Hatspanian
Yalansız’da sarsıcı fikirlerin yaratacağı tartışmanın geleceği inşa ederken tüm insanlık bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Zira eşitlik ve özgürlüğün egemen olduğu bir dünya fikri, herhangi bir ulus, herhangi bir din, herhangi bir etnisite için değil tüm insanlık içindir.
Yalansız, dünün, bugünün ve geleceğin, insanlığın penceresinden okunduğu takdirde çözümsüzlüğün çözüme ulaşacağını düşünenlerin platformudur.
Bugünün çözümünün ulusların, dinlerin dün yaptıkları birliktelikler, ittifaklar üzerinden arama çabaları doğru olamaz. Zira dün din veya ulus karakterli egemen sınıf devletlerinin yaptığı ittifaklarla elde ettiği kazanımlar, kuşkusuz başka ulus veya din topluluklarının kaybetmelerine sebep olmuştur. Geçmişin sınıflı toplumlarının devletlerinin sınıf çıkarları doğrultusunda politikalarını geleceği inşanın referansı yapmak değil, eşit ve özgür yeni bir toplum için, o gelenek ve görenekleri yıkmak gerekiyor.
Geçmişin muktedirlerinin kendi çıkarları için halkları birbirine kırdıran savaş politikaları ve o gelenek bütünüyle reddedilmediğinde günümüzün tartışmasının hangi ulus veya dinsel topluluğun tarihsel haklılığı konusu, tarihin konusu olmaktan çıkar, politikanın belirleyicisi olur. Bu da halkların etnik, dinsel kanlı boğazlaşmalarının yolunun açılması demektir.
İmralı’da Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmede barışın önündeki engel olarak ‘Ermeni, Rum, Yahudi lobilerinin‘ sözünün edilmesi bu toplumlarda rahatsızlık yarattı. Bu görüşlerini de basında dile getirdiler. Tabii bu durumda bu söylemin sorunluluğu karşısında Türk ve Kürt devrimcilerinin, demokratlarının öncelikle görüş açıklaması çok daha gerekliydi. Yalansız’da hemen konuyla ilgili ‘Barış, Milliyetçilik ve Günah Keçileri’ makalesiyle bu yapıldı. Fakat bu bağlamda pek de3 gelişme olmadı.
Evet, 30 yıl süren savaşın yarattığı 40 bin Türk ve Kürt gencinin hayatını kaybetmesine neden olan savaşın sona erme ihtimalinin bu kadar yükseldiği bir dönemde itinalı olmak, barışa destek olmak gerekiyor. Ancak siz tartışmazsanız veya tartışmadığınızda sorun ortadan kalkmış olmuyor, hedef olanlar tartışmayı sürdürüyor. Yani, görmedim, duymadımla hakikat silinip yok olmuyor.
Şöyle diyelim de iyice anlaşılsın ‘Devekuşu gibi kafayı kuma gömmekle’ sorun buhar olup uçmuyor.
Yayınlamakta olduğumuz Sarkis Hatspanian’ın yazısı da başlayan ve onun tarafından da devam ettirilmekte olan, bizce insanlığın geleceği bakımından aşılması gereken bir zihin dünyasının eseri. Bu zihin dünyası, sosyo-politik gelişmeyi milletler, dinsel topluluklar okumaya devam ediyor. Tabii ki, tüm mağdurlukları yok ederek, bunu aşmak, geleceği her türlü sömürünün ortadan kalktığı insanlığın zihin dünyasından okumak gerekiyor
Ferhan Umruk
***
KÜRTLER ZAMANINDA ERMENİLERİN ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ BOĞANLARIN SAFINDA YER ALMASALARDI EĞER, “İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ YÜZYILLIK SOYKIRIM SUÇU” GERÇEKLEŞTİRİLEMEZDİ !
Sarkis Hatspanian
“Bir şeye sahip olmamak, ona haksız yollarla sahip olmaktan çok daha iyidir”
Boşnak Atasözü
M.Ö. 230’lu yıllardan beri yazı dili kullanan Ermenistan Krallığı’nın güneyinde, 361 yılında Muş’un Hatsegats köyünde doğan Mesrop Maştots’un Sasaniler dönemi Ermenistan kralı Vramşabuh ve dini önderi Katolikos Sahak Bartev’in desteğiyle birçok dile vakıf Ermeni ruhbanlardan oluşan bir delegasyonun başına geçerek, Amed, Urfa ve Samsat’ta bulunan zengin kütüphane ve bilim ocaklarına yapılan ziyaret esnasında, Edesia (Urfa)’da 405yılında yaratılan 36 harfli ilk alfabemizin varoluşundan tam 1608 yıl geçmiş…