12 Haziran 2013 Çarşamba

2015’E 2 YIL KALA: “SEN MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN SIRRI, İŞİN KOLAYINA KAÇMADAN AMA !”


Sarkis Hatspanian
2015’E 2 YIL KALA:
“SEN MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN SIRRI, İŞİN KOLAYINA KAÇMADAN AMA !”
Sırrı Süreyya Önder‘in Türkmen dedelerinin Adıyaman’a gelmelerinden binyıllar evvel “Güneşin Oğulları” diye adlandırılan Ermeni atalarım o topraklarda görülmemiş zenginlikte ileri bir uygarlık yaratmış, Nemrut Dağı‘nın ulaşılmaz sanılan tepelerine o zaman inandıkları tanrılarıyla, tanrıçalarının devasa heykellerini dikmiş olmakla bilinirler.
sırrı süreyya
Sırrı’nın dedeleri Adıyaman‘da göçebelikten yerleşik yaşama geçiş sürecinde elma, armut, mişmiş ve üzümün nasıl yetiştirildiğini, onlardan nasıl pestil, reçel ve hoşaf yapıldığını, bağ-bahçe-bostan kurmayı, toprağı işlemeyi, onu kendi terleriyle ıslatmayı dedelerimden öğrenip, insan emeğiyle yaratılan hayatın meyvelerinin tarif edilmez tadına ilk defa Adıyaman Ermenileri sayesinde vardıklarıyla da bilinirler.

(Gezi Parkı) “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” SÖZÜ ERMENİ TOPRAKLARI İÇİN DENMİŞ BESBELLİ !


Sarkis Hatspanian
Geçtiğimiz günlerin merkezi gündemindeki olayların kıvılcımını teşkil eden Taksim Gezi Parkı’ndaki yüzyıllık ağaçların devrilip-katledilmesine karşı koymak isteyen bir avuç dürüst insanın dahi bilgisi dışında kalmış ve ne yazık ki medya’nın sansürlendiği günümüz koşullarında ‘görmezden gelindiğine’ şahit olduğumuz çok acı bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
gezi
Çok önemli bulduğum bu bilgilerin salt “Bilenler bilmeyenlere anlatsın” türünden bir paylaşım olmaması arzusuyla, soykırıma uğratılan halkımın acı tarihinde salt sağ olanlarımızın değil, toprağın altındaki ölülerimizin bile nasıl rahatsız edildiklerinin taşınması oldukça zor acı hikâyesinin ağırlığını bundan böyle sizlerin de bizimle beraber taşımasını arzuluyor, yüzyıllık acımıza insanca ortak olunmasını istiyorum.

Bir Devrimcinin Anıları 9/ Eleştiriler Üzerine Belgeler


Rıza Aydın
Eleştiri yapanlara belgelerle cevap. Üzerilerine tıkladığınızda belgeleri okuyabilirsi,niz.

Bir Devrimcinin Anıları 8/ Oynar mı?


Rıza Aydın
 Marksizm’le tanıştığım günlerden buyana, bu işten biraz kuşku duyar, “bu işte bir bit yeniği var” derdim kendi kendime. Biz solcu olmuştuk ya da Adana tabiriyle söylersek o ayaklardan gidiyorduk; ne işçiyi ne de işçi sınıfını tanıdığımız söylenemezdi ama kendimizi işçi sınıfının öncüsü ilan etmiştik.
images (5)
Buna inanmıştık biz. İyi hoşta, işçi sınıfının da bundan haberi var mı yok mu diye de sorduğumuz yoktu. Biz kendi kendimize gelin güvey oluyorduk. Biz, işçi sınıfının öncü partilerinin, öncü kadroları olarak, bu görevi ifa eden mağrur bireyler gibi kallavi laflar ediyorduk.

Sorunun Seyir Defteri Açık, Yol Uzun! Verilen Değil, Gasp edilen Hakların Özgürleşmesi


Mahmut Balpetek
            Kürt sorununun çözüm trendine girdiği bu günlerde, en çok zikredilen ifade “daha ne vereceğiz, ne versek bunlar yetinmez, daha fazlasını isteyecekler, bu gidişatın sonu uçurumdur” türündedir.
3022786-trenci-saati
Bu söylemin kendisi, bir mantık hatasının ötesinde muktedirliği hak gören ırkçı yaklaşımın ürünüdür. Nasıl ki ortalama Amerikan vatandaşının kafasında algı yönetimi yolu ile “bütün dünyanın Amerika’ nın mutluluğu için Tanrı tarafından yaratıldığı” yer ettirilmiş ise, Türkiye’de de yıllarca bu algı bir biçimi ile empoze edilmiş durumdadır.

Otoriter Devlet ve Marjinalleri


Ahmet Doğançayır      
Demokratik rejime sahip olduğu iddia edilen toplumlarda devlet çok büyük ölçüde değişime uğramaktadır. Yeni bir devlet biçimi kendini dayatma yolunda.
1 mayıs 2013
Bu devlet biçimi otoriter devlet olarak adlandırılabilir. Terim dönüşümdeki genel bir eğilimi işaret etmektedir. Bu eğilim ekonomik ve toplumsal yaşamın tüm alanlarının devlet tarafından hızla kapılıp siyasi demokrasinin kurumlarındaki belirleyici çöküşe ve ‘’biçimsel’’denilen özgürlüklere getirilen ve şimdi gerçeklikleri keşfedilen katı ve türlü biçimlerdeki kısıtlamalarla kendini göstermektedir.

Bir devrimcinin Anıları 7/ Behçet’in Anma Haberini Okuyunca Düşündüklerim


behçet
Benim usul boylu selvi çınarım
Yüreğime bir od düştü yanarım
Kıblem sensin yönüm sana dönerim
Mihrabımdır kaşlarıyın arası”
Rıza Aydın
Ankara’da Behçet’le ilgili bir anma yapılacağından haberim yoktu. ÖDP İletişimden, cumartesi günü okudum, yani yapıldığını öğrendim.