Mahmut Balpetek
Kürt sorunu barışçıl demokratik yolla çözülmesi olasılığının filizlendiği her dönemde birbirinden faklı saikler ile de olsa bütün toplumu heyecanlı bir beklentinin içerisine sokmaktadır. Toplumda ki bu heyecanlı bekleyişin nedenlerinden biri hiç kuşkusuz sorunun kan ve göz yaşı içeriyor olmasıdır. Yaşadığımız coğrafyada bu sorundan dolayı bir yakınını kaybetmemiş, sokağında veya mahallesinde bir tanıdığını bu sorun nedeni ile ölü vermemiş kimse yok gibidir.
Sorunun bu kadar derinlikli ve bir o kadar acı olması toplumun beklenti çıtasını yükseltmektedir. Bir diğer unsur da maliyeti bu kadar ağır olan bir sorunun nasıl çözüleceği ya da çözülebilinir mi? sorusuna olan merakıdır. Sorunu her ne kadar “Kürt sorunu” olarak tanımlıyor olsak da sorun esasında Türk sorunu, hatta ortadoğu bu dolayım ile uluslar arası bir sorundur.