4 Haziran 2014 Çarşamba

Erdoğan’ın Esas Müjdesi: Soma Holding Patronuna

Ferhan Umruk

 Bugün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF) Ankara’da düzenlenen Genel Kurulu’nda şunları söyledi. “Sigortalı bir işçi hayatını kaybettiğinde yakınlarına maaş bağlanıyordu. Ancak bunun için belli bir süre çalışması gerekiyordu. Soma’da 67 şehidimizin ailesi maalesef şartları karşılamadığı için maaş hakkından yararlanamıyordu. Şimdi şartları değiştiriyoruz. Bir gün bile çalışsa vefat eden madencilerimizin yakınlarına bu maaş hakkını getiriyoruz. Vefat eden madenci kardeşlerimizin prim borçlarını da siliyoruz.
mezar
Şehitlerimizin yakınlarından muhtaçlık şartını kaldırıyoruz. Maden kapalı olduğu süre içinde madencilerimiz tam maaş alacak. Çalışamadıkları dönem boyunca işsizlik sigortası fonundan net maaşları kadar ücret ödeyeceğiz.”


Bu açıklama kuşkusuz Soma katliamında hayatını kaybedip, yeterli süre prim ödenmediği için maaş bağlanamayan yakınlar için olumlu olacaktır. Açıklamanın ikinci bölümünde madenin kapalı olmasından dolayı açıklamadan belli oluyor ki, işveren tarafından ödenmeyen maaşlar işsizlik sigortası fonundan tam maaş kadar ödenecektir.
Erdoğan’ın açıklamasının birinci bölümünde iş kazasından hayatını kaybeden işçinin yakınlarına prim ödeme süresine bakmadan maaş bağlanması insani değerler ve toplumsal dayanışma bakımından yapılması gereken düzenlemedir.
Ancak, madenin kapalı olmasından dolayı Soma Madeni patronu yasal olarak ödemesi gereken ücretleri, bir devlet kaynağı olan işsizlik sigortası fonundan kamunun üstlenmesi, Erdoğan tarafından maden işçilerine müjde diye ilan edilen düzenlemenin esasında Soma Madeni patronuna verilen müjde olduğu aşikardır.
 gök 2
Yasal olarak Soma Maden  İşçilerinin ücretlerinin  Patron tarafından ödenmesi gereği, 2012 yılında çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda şöyle izah edilir
Yasanın “İşin durdurulması” başlıklı 25. maddesinin 6. fıkrası şöyle:
“İşveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlüdür.” 
Peki, Soma Holding’in Erdoğan’ın bu müjdesine ihtiyacı var mıdır? Pek öyle gözükmüyor, zira Soma Holding’in Patronu Alp Gürkan 2012 yılında Hürriyet’e verdiği röportajda, şunları söylüyor:” TKİ, Soma’da kömürü kendisi çıkarırken tonunu 130-140 dolara mal ediyordu. Biz ihaleye girip, tonunu TKİ’ye rödovans payı dahil 23.80 dolara çıkarma taahhüdü verdik…. Gerek biz, gerek diğer özel şirketler, kar etmesek bu işe girmezdik”
Soma patronunun işçi ücretlerini ödeyemeyecek kadar fakrü zaruret içerisinde olmadığını, karlarıyla övündüğünü kulaklarımızla duyduğumuzun dışında, bir başka belge de İstanbul Maslak’ta ki yükselen gökdelenidir. 14 Mayıs tarihli Radikal gazetesine göre “Soma Holding’in Maslak’ta inşaatı devam eden 56 katlı gökdeleninde en ucuz daire 1 milyon 350 bin dolardan satılıyor. Emlak sitelerine göre gökdelendeki daire fiyatları 3 milyon 880 bin dolara kadar çıkıyor.”
Görüldüğü gibi Erdoğan, yapmış olduğu kurnazca bir hamleyle, işçilerin can güvenliğini tehlikeye atarak, maliyetleri düşürüp, karlarını yükselten kapitaliste, kamu kaynaklarından yapmakta olduğu ihsanı,  şaşırtmacayla  çalışanlara yapılmış gibi gösteriyor. Kuşkusuz AKP temsil ettiği burjuvazinin çıkarlarını binbir türlü yolla savunacaktır. Bu noktada Soma patronunun abdestli veya abdestsiz kapitalist olmasının önemi de olmayacaktır. Zira sermayenin dini, imanı olmadığı aşikardır.
Soma Cinayeti: İşçi Sınıfı Yok! Başlıklı makalemizde şöyle demiştik “Şimdi ne olur? Soma madenlerinde çalışan işçiler bu cinayeti görecek ve bütün işçi sınıfıyla birlikte sistemle hesaplaşma yoluna mı girecek, yoksa Hükümetin  feodal kültüre uygun olarak ödeyeceği “Kan parasıyla” kaderin kefaretiyle mi yetinecekler…Ama şu da gerçek ki: Kaderin kefareti, hayatına kıyılanı geri getirmiyor.”
 
Soma işçileri ve tüm işçi sınıfı Erdoğan’ın bu aldatmacasına boyun eğecek mi? Boyun eğildiği takdirde yarin yine bir katliamla karşılaşmak kaçınılmazdır. Patronların sınıf çıkarlarını temsil eden hükümet, beklenilen tutumu alarak “kan parasıyla” kefareti ödemek yolunu seçmiştir. Bunun yanın da, madenin yeniden açılacağını ifade etmektedir.
 
AKP hükümetinin sürdürmekte olduğu “vahşi kapitalizmin” işçilerin kanı üzerinden sağlanan karlarla süre gitmesini engellemenin birinci yolu, Soma işçilerinin yükselttiği madenler kamulaştırılsın talebinin gerçekleşmesiyle bağıntılıdır. Buna eşlik eden ikinci şart, madenler gibi hayati risk taşıyan işletmelerde, doğrudan işyeri komitelerinin işçi sağlığı ve güvenliğinin denetimini üstlenmeleridir. Aslında bu denetimi üstlenmesi gereken sendikalar, günümüz koşullarında yozlaşarak patronlarla işbirliği içerisine sürüklenmiş misyonlarını yitirmiş durumdadırlar.
 
Hükümet, faaliyeti duran madende çalışan işçilerin ücretlerini yasal gerekçeye rağmen,neden işverenin değil, işsizlik fonundan ödendiğini  derhal açıklamalıdır. Soma Holding’in  ödeyemeyecek durumda olduğu ima edilerek bu düzenleme yapılıyorsa, Soma Holding’in ticari defterleri derhal halka açıklanmak zorundadır.

Hiç yorum yok: