İbrahim Özkurt
Ulus devlet modelini aşıp, kapitalist modernitenin parçalanarak devletsiz, komünal bir yaşamın inşasını hedefleyen Kürt Özgürlük Mücadelecileri, insanlık tarihinin en ileri, en gerçekçi devrimini, yerleşik düzenin ilk filizlendiği topraklar üzerinden başlattığını düşünüyorum.
Bu devrimin geleceği, bölgenin sol güçlerinin devrime dahil olmaları ve bölgenin diğer halklarının emekçilerini devrime dahil etme ile şekillenecek.
Bir parantez açıp, benzer bir devrimin Venezüela’da da sürdürülmekte olduğunu da anımsatmak isterim.
Ne var ki dünya solu her iki devrimi eleştirmekle meşgul. “El vermeye” gelince sanırım ellerinin kirlenmesinden çekiniyor dünya solu.
İnsanlığı, kendi yaptığı ve tapındığı putlardan kurtararak, tek tanrıya tapınmayı sağlayarak çok önemli zihniyet değişikliğini ( devrimini ) gerçekleştiren dini devrimlerden bu yana insanlık bir dizi devrim yaşadı. Ne var ki yaşanan devrimlerin hemen tamamı iktidarcı ve devletli-devletçi devrimlerdi. Kürt devrimi ise yukarıda da değindiğim üzere iktidarsız, devletsiz komünal bir yaşam inşası öneriyor insanlığa. İnsanlığa önerilen bu devrim projesi önermenin ötesinde başlatıldı bile.
Devlet ile Kürt özgürlük Mücadelecileri,” BARIŞ” adı altında bir proje başlattı. Tek cümle ile ifade edersek, sanırım bu proje her iki tarafın hedef ve amaçlarının çakıştığı bir moment te “barışı” elzem kılıyor.
“Akil insanlar” barışın ilk ayağı için harekete başladı. Sol ise hababam eleştiriyor. Ben diyorum ki, eleştirmek elbetteki önemli ve gerekli. Ne var ki neden “el vermiyorsunuz” da habire eleştiriyorsunuz? demekten kendimi alamıyorum.
VE ÖNERİYORUM….
Mevcut sol partiler, ilerici sendikalar (özellikle tarım alanındaki sendikalar) gerçekten demokratik kitle örgütleri; Bir araya gelip, gerçek AKİL İNSAN grupları kurarak, özellikle Fıratın batısındaki milliyetçi dalgayı kırmak hiç olmazsa, halkların kardeşliğinin sözde değil özde gerçekleşmesi için, geç kalmadan harekete geçemezmisiniz?
Şayet bir araya gelip böyle bir çalışma yürütürseniz elde edilecek kazanımların, hem solun birliği, hem de solun kitlelerle buluşması ve de devam edecek olan devrimin itici gücü olunacağına adım gibi eminim.
Bunu başaramıyor musunuz? O halde kapatın dükkanlarınızı hep birlikte yürütülecek bir kampanya ile BDP’ye katılalım.
Bu devrimin geleceği, bölgenin sol güçlerinin devrime dahil olmaları ve bölgenin diğer halklarının emekçilerini devrime dahil etme ile şekillenecek.
Bir parantez açıp, benzer bir devrimin Venezüela’da da sürdürülmekte olduğunu da anımsatmak isterim.
Ne var ki dünya solu her iki devrimi eleştirmekle meşgul. “El vermeye” gelince sanırım ellerinin kirlenmesinden çekiniyor dünya solu.
İnsanlığı, kendi yaptığı ve tapındığı putlardan kurtararak, tek tanrıya tapınmayı sağlayarak çok önemli zihniyet değişikliğini ( devrimini ) gerçekleştiren dini devrimlerden bu yana insanlık bir dizi devrim yaşadı. Ne var ki yaşanan devrimlerin hemen tamamı iktidarcı ve devletli-devletçi devrimlerdi. Kürt devrimi ise yukarıda da değindiğim üzere iktidarsız, devletsiz komünal bir yaşam inşası öneriyor insanlığa. İnsanlığa önerilen bu devrim projesi önermenin ötesinde başlatıldı bile.
Devlet ile Kürt özgürlük Mücadelecileri,” BARIŞ” adı altında bir proje başlattı. Tek cümle ile ifade edersek, sanırım bu proje her iki tarafın hedef ve amaçlarının çakıştığı bir moment te “barışı” elzem kılıyor.
“Akil insanlar” barışın ilk ayağı için harekete başladı. Sol ise hababam eleştiriyor. Ben diyorum ki, eleştirmek elbetteki önemli ve gerekli. Ne var ki neden “el vermiyorsunuz” da habire eleştiriyorsunuz? demekten kendimi alamıyorum.
VE ÖNERİYORUM….
Mevcut sol partiler, ilerici sendikalar (özellikle tarım alanındaki sendikalar) gerçekten demokratik kitle örgütleri; Bir araya gelip, gerçek AKİL İNSAN grupları kurarak, özellikle Fıratın batısındaki milliyetçi dalgayı kırmak hiç olmazsa, halkların kardeşliğinin sözde değil özde gerçekleşmesi için, geç kalmadan harekete geçemezmisiniz?
Şayet bir araya gelip böyle bir çalışma yürütürseniz elde edilecek kazanımların, hem solun birliği, hem de solun kitlelerle buluşması ve de devam edecek olan devrimin itici gücü olunacağına adım gibi eminim.
Bunu başaramıyor musunuz? O halde kapatın dükkanlarınızı hep birlikte yürütülecek bir kampanya ile BDP’ye katılalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder