Lokman Kaya
Tarihler 9 kasım 2005 i gösterdiginde hakarinin şemdinli ilçesindeki umut kitabevi bombalanmış ve jitem elemanlarından astsubaylar ali kaya ve özcan ildeniz ile 10veysel ateş halktarafından suç üstü yakalandılar araçlarında yapılan aramada infaz edilecek insanların adresleri vetelefon numaraları bulundugu ajanda ev krokileri ve yazılı belgeler bulundu
ama açılan soruşturma sonucunda olaya karıştıkları için kaya ve ildeniz tutuklanarak ceze evine konmuştu van 3 üncü agır ceza mahkemesi onlara çete kurmak ve planlı adam öldürmeye teşebbüsten 39 yıl 10 ar ay 27 şer gün ceza verilmişti akabinde dosya askeri mahkemeye gidince ilk duruşmada tahliye edilmişlerdi ve o gün genek kurmay başkanı olan büyük anıt ali astsubayımıda digerlerinide tanırım iyi çocuklardır demişti tabiki şu sözleri söyleyen de oydu kuzey ırak bizim bbg evimiz demişti seyrettigi programa bakarak onun hakkında kararı sizlere bırakıyorum ve konuya dönüyorum 4 yıl aradan sonra tekrar van 3 üncü agır cezaya gelen dosya sanıkları tutuklama kararı vermişti karardan sonra sanıklar tutuklanmış 8 hazirandaq ceza evine konmuştu ve bu gün ilk duruşması olacaktı ve duruşmaya o dönemin genel kurmay başkanı şüpheli olarak ifadeye çagrılacak bundan ne çıkar sanki bir ödül alır madalyalı mahkum olarak meydana çıkar havasını atar sonrada sakalı nurettin paşa gibi rütbesi yükseltilip maraşal yapılır ülkeye hıyarlı olsun ne diyeyim adamlar hem vurur hem darbe yapar yinede el üstünde tutulur bu halkın uyanacagı yok şimdi banada kızacaklar sen bizim askere lafmı söylüyorsun diye eh bunuda sineye çekecegiz
KIZIL ŞAFAKLARDA BULUŞMAK ÜMİDİYLE..
ALAMUT DAİLERİN YURDU ÖZGÜRLÜGÜN SİMGESİ (KARTAL YUVASI )
Lokman Kaya
Hasan Sabbah yada seyduna alamutu alıp oraya yerleştikten sonrası yetiştirdigi dailer yani fedailer için binlerce yalan uydurulmuştur yok esrar içerek uyutulup onların güzel kadınlar içinde uyanması saglanarak cennette oldukları hissi verilerek onların Hasan Sabbah tarafından ölüme bile gülerek gidebildikleri anlatıldı. Oysa o gencecik insanların idealleri için ölüme gidebileceklerini kimse anlatmadı, çünkü sisteme ve onun uşaklarına böyle ölüm imkansızdı. Hiç bir insan barış için savaşlar olmasın diye kendini öldüremezdi. Oysa onlar sadece bir baş işaretiyle bile ölüme gidebileceklerini ispat ettiler.
Biz şimdi daileri orada bırakalım bu güne bakalım. Dostlar 1980 faşist darbesi sonrası ölüm orucunda yaşamını yitiren M. Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz’ın yaşamını yitirdigi 14 temmuzda evlerinin bahçesinde kendi bedenini ateşe verdi ailesi farkına varmasın diye kendi oda penceresinden bahçeye çıkarak eylemini gerçekleştirdi bütün müdahalelere ragmen kurtarılamadı. Geride bıraktıgı not çok önemliydi tüm Türkiye halklarına savaşın esaretinden kurtulmuş kansız barış dolu bir dünya diliyorum. Amacım bir gün herkesin de benim gibi bir dünya istemesidir. Ben eylemimle barışın sesi olmak istiyorum. Kan kanla temizlenmez kan kanı getirir dilimiz kültürümüz için. Şimdi soralım 18 yaşında hayatın baharında bir genç kız neden ölüme böyle gider. Ey boyalı basının sahte kabadayıları öyle parayla kabadayılık olmaz neden yazmadınız ama olmaz ki sizler söz dinleyen uşaklarsınız yaz denileni yazarsınız yoksa ne haddinize alamut fedailerine esrar içiyordu diye yazanlar gibi sizde özgürlük diyerek intihar eylemi yapan bu genç kıza yazsaydınız her halde eroinmi çekti derdiniz. Ama yagma yok kimseyi inandıramazsınız dünyada 40 milyonu aşkın bir nüfüsa sahip ama statüsü olmayan başka bir halk yoktur. Bu kadar mücadeleden sonra gençlerinin hemen hemen hepsi fedaileşmişse bunu artık asker yada polisle çözemezsiniz çözüm sadece siyasi olmalıdır. Ben şimdilik Kürdüm yarın Sudanlıyım sonrasında Afganlıyım kısaca dünyanın neresinde zulüm varsa ben tam karşısındayım dilim dinim ırkım yoktur bütün dünyadaki insanlar eşittir hepside insan gibi yaşamayı hak ediyor. Elinizi yüreginize koyup öyle düşünün ve BARIŞ BARIŞ BARIŞ DİYECEGİNİZE İNANIYORUM ÇÜNKÜ ORADA ÖLENLERİ KENDİ ÇOCUGUNUZ GİBİ DÜŞÜNÜN VE BARIŞ İSTEYİN
KIZIL ŞAFAKLARDA BULUŞMAK ÜMİDİYLE..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder