19 Eylül 2013 Perşembe

HDK-HDP’de Yeniden Yapılanma Kararı ve Yanlışta Direnme


Tayfun İşçi
8 Eylül 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen HDK Genel Meclisi ve HDP Parti Meclisi toplantısında  “HDK’nin yeniden yapılanması” ile ilgili  HDK Genel Meclisi’nden bir grup üyenin yazılı olarak Divan Başkanlığına  ilettiği önerge kabul edildi.
HDK
HDK GENEL MECLİS DİVAN BAŞKANLIĞI’NA Bir süredir Genel Meclis toplantılarında dile getirilen, hatta kararlaştırılan, ancak bugüne kadar maalesef somut bir adım atamadığımız “HDK’nin Yeniden Yapılanması” başlıklı tartışmanın artık kaçınılmaz olarak ele alınma zamanı gelmiştir. Uzun süredir yaşadığımız ve önemli bölümü yapısal hale geldiği söylenebilecek sorunlarımız, Çözüm Süreci ve Gezi’de yaşananlar ışığında, “yeniden yapılanma” genel başlığı altında önerilecek alt başlıklarla öncelikle tüm yerellerde, daha sonra da yerellerden katılacak temsilcilerle merkezi kurullarla bir arada tartışılmalıdır. .”( Vurgular tarafımdan yapılmıştır)



önümüzdeki seçim sürecinin örgütlenmesine de zemin hazırlayacaktır.

Ekim sonu ya da Kasım başında yapılacak HDK ve HDP Kongreleri öncesinde yerel ve merkezi düzeyde konu tartışmaya acilen açılmalıdır.

Bu amaçla Yürütme Kurulu tarafından yapılmak üzere:
* Konunun bugüne kadar gelişinin kısa bir özeti ile yerel meclislerde ve kurullarda konunun tartışılması için acil bir çağrı Yürütme Kurulu tarafından hemen yapılmalıdır.
* Türkiye genelinde yapılacak bu tartışmalar 2-3 hafta içinde sonlanmalı, yerellerde ulaşılan sonuçlarla merkezi bir toplantıda buluşulmalıdır

Önerge, HDK’nin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını ve bu ilkeleri hayata geçirmek üzere yeniden yapılanma gerektiğini vurgulamaktadır. Bu yönü ile HDK projesinden uzaklaşıldığının HDK’lilerce de tespit edilip kararlaştırıldığını göstermektedir. Bu durum HDK’lilerin statükocu yaklaşımları sorgulamaya başladığını göstermekte, HDK’ye olan umudumuzu ve güvenimizi tazelemektedir.
HDK’nin  kuruluş ilkeleri temelinde nasıl bir yeniden yapılanmaya girmesi gerektiği tarafımdan yazılan”HDK Kuruluş İlkelerine Dönmelidir” adlı makalemde belirtilmiştir. Bu konudaki genişletilmiş önerilerimi HDK içi başlatılacak yeniden yapılanma tartışmalarına bırakıyorum.
Önergenin belirtmiş olduğu yeniden yapılanma ihtiyacı kuşkusuz hayati önemdedir. Ancak bu yeniden yapılanmanın Dünya ve ülke gerçekliği ve toplumsal ihtiyaçlar üzerinden değilde, yaşanmış direniş ve olaylar ışığında gerçekleştirilmesi anlaşılır değildir. Gerek Çözüm süreci gerekse gezi direnişinin yeni bir yapılanmada dikkate alınacak öğrettiği  önemli olgular vardır. Ancak bu öğretici olgularda toplumsal ihtiyaçların eylemsel olarak dışa vurumundan başka bir şey değildir. Kaldı ki gerek gezi olayları gerekse çözüm süreci karşıt güçlerin konumlarının da etkili olduğu süreçlerdir. Toplumsal örgütlenmeler olaylardan değil, toplumsal analizler üzerinden gerçekleşmelidir. Yaşanmış bu olgular, toplumsal çelişkilerin sadece bir sonucudur.  Özü itibariyle her iki olayda toplumsal ihtiyaçların sadece belirli ve sınırlı alanlarda dışa vurumudur. HDK yeniden yapılanmasını olayların değil, toplumsal gerçekliğin ışığında aramalıdır.
Önerge:  Yeniden yapılanmanın aciliyetini vurgulamakta, özellikle yeniden yapılanmanın “seçim sürecinin örgütlenmesine de zemin oluşturacağını” ifade etmektedir. Önerge, Kuruluş ilkelerinden uzaklaştığı belirlenmiş bir yapının bu haliyle seçimlerde istenen başarıya ulaşamayacağı vurgulanmıştır. Ve bu tüm HDK ve HDP tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen Maalesef HDK seçim politikalarını belirleyip kamu oyu ile paylaşmıştır.
HDK  Genel meclisi ve HDP Parti Meclisi toplantıları sonuç bildirgesinde alınan karar şöyledir.
“HDK olarak seçim politikalarımızın kamuoyu ile paylaşılacağı, 9 Eylül 2013 Pazartesi gerçekleşecek basın toplantısında okunacak metin üzerinde yapılan tartışmalardan sonra, metnin son halini vermek üzere metni hazırlayan komisyon görevlendirildi. Düzenleme sonunda basına iletilen metin ektedir. (EK 1)”
Seçim politikasını netleştirmiş ve kamuoyu ile paylaşmış bir parti yeniden yapılanma tartışmaları zemininde nasıl olacakta seçim politikası belirleyecek?  Bu anlayış Önerge üzerinden alınan kararı boşa çıkaran bir karardır.
HDK- HDP  Meclis toplantıları sonuç bildirgesinde sık sık “ demokratik ve özerk yerel yönetim anlayışından söz etmektedir. Bu sözler elbette ki HDK için kuruluş ilkelerine bir yaklaşımı ifade etmektedir ve anlamlıdır.HDK’nin temel politikalarından biri olan yerelden ve yerinden, demokratik ve özerk yönetim anlayışını, bu yerel seçim sürecinde gerçekleştirmekte ve demokratik yerel yönetim birimlerini geliştirmekte kararlıyız,”(Toplantı sonuç Bildirgesi)

Ancak demokratik özerk ve yerel yönetimi esas alan bir yapı nasıl olurda Tüm yerel yönetim seçimlerini komisyonlar aracılığı ile merkezi yürütmenin inisiyatifine verir.  Kimse kusura bakmasın. Bu, bu günkü merkeze bağlı sözde özerk belediyecilik anlayışını çağrıştırmaktadır.
”Seçim çalışmalarını yürütmek üzere; Seçim Hazırlıkları ve Örgütlenme Komisyonu, Seçim Bildirgesi Komisyonu, Aday Değerlendirme Komisyonu, Yerel Yönetimler Komisyonu, Seçim Maliyesi Komisyonu kurma görevinin HDK ve HDP Yürütme Kurullarına verilmesine; komisyon bileşeninin yapılacak HDK Genel Kurul ve HDP Kongresi sonucu yapılacak değişiklikleri de gözeterek değişebileceğine, Yürütme Kurullarının gerektiğinde bu komisyonları birleştirme, değiştirme yetkilerinin olmasına karar verildi.”( Toplantı sonuç Bildirgesi)

 Biz bu çelişkili karar ve uygulamaları anlayışla karşılıyoruz. Zira kuruluş ilkelerimizden uzaklaştığımızı gördük, kabul ettik. Bunu düzeltene kadar da bu yanlışların sürdürüleceğini biliyoruz. Ancak bu kararlaşmalarımıza da ciddi yaklaşmak gerektiğini vurgulamakta da yarar görüyoruz.
Kararlarda  ciddi ve samimi olmak yeniden yapılanma sürecinde hayati önemdedir. Her yeniden yapılanma eski ile ciddi ve samimi anlamda hesaplaşma ile mümkündür.
Örneğin; Toplantıda  çok basit bir şeymiş gibi şu karar alınıyor.
 “Seçim politikaları üzerine tartışılan oturumda, Halkların Demokratik Kongresi olarak bölgede BDP, batıda HDP ile seçime girme kararı alındı.”(Toplantı sonuç Bildirgesi)

HDK, BDP’de dahil bütün bileşenlerin bir örgütü değilmiydi? HDP kurulurken BDP’ninde içinde yer alacağı bir seçim partisi değilmiydi? Neden bölgede ayrı, batıda ayrı partilerle seçime giriliyor. Bunun nedeninin açıklanması kitlelerin aydınlatılması varsa yapılmış yanlışlar bunların belirtilmesi gerekmiyormu? Kitlelere karşı samimi açık ve ciddi yaklaşmak bize ne kaybettirir. Yanlışlarımızı eksikliklerimizi örtbas ederek nereye varabiliriz. Yanlışlarımız la yüzleşmeyeceksek yeniden yapılanmamız bize ne kazandıracak. Bir yandan yeniden yapılanma kararları alıp eski merkeziyetçi bürokratik anlayışımızda ısrar edeceksek söz başka iş başka olacaksa,  hiç boşuna uğraşıp kendimizi aldatmayalım.
Halkların Demokratik Kongresi tüm demokrasi güçlerinin umut bağladığı kürdün kaderini ortaklaştırmak istediği bir kongredir. HDK’ye bu önem ve ciddiyet üzerinden yaklaşmak zorundayız. HDK’nin kuruluş ilkelerine dönme ve yeniden yapılanma talebi bizi geliştiren bir talep ve karardır. Bu karara ve talebe yanlışlarımızla direnmekten vazgeçelim.11.09.2013

Hiç yorum yok: