3 Mayıs 2012 Perşembe

1 Mayıs’ın (Yek Gulan) Gösterdikleri

 Mahmut Balpetek


Giderek kitleselleşme yönünde seyir eden 1 Mayıs, 2012’de Taksim’e sığamaz hale gelerek bu geleneği bozmadı. Taksim’in, verilen mücadele sonucu 1 Mayıs’a açılması akabinde gözle görülür bir kitleselleşme yaşamıştır. 2012 1 Mayıs’ı çok farklı ilklere imza atar olmuştur. Geçen yıl kutlamalarından farklı olarak, Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen sendikalarının, Kürt sorunun barışçıl, demokratik çözüm talebinin 1 Mayıs bildirisinde yer almasına itirazları nedeni ile Taksim’e gelmemiş olmalarına karşın niceliksel bir azalma olmadığı gibi, hatırı sayılır bir artış gözlenmiştir.
Hiç kuşku yok ki, Türk-İş içindeki muhalif Petrol-İş, Kristal-İş, Hava-İş, Deri-İş benzeri sendikalar alandaki yerlerini almışlardı.
1 Mayıs bu yıl sadece işçileri değil onun vesilesi ile bütün toplumsal muhalefeti birleştirmiştir. Bu dolayım ile her muhalif kesimin, kendi rengini yansıttığı renk armonisine dönüşmüştür. Bu dönüşümün 1 Mayıs ile sınırlı kalmaması mücadele hayatında sürekli kılınarak vücuda gelmesi ise gözetilmesi gereken önemli bir noktadır. Yüz on yerleşim biriminde gerçekleşen 1 Mayıs kutlamaları, saat 14.00’de bütün ülkede “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganı ile dünyanın en geniş muhalif korosunu oluşturan kitleye ev sahipliği yaptı. 1 Mayıs hem ülkenin her yerinde, bu bakımdan da yaygın, hem de gerçekleştiği her yerde kitleselliği bakımdan kendinden uzunca zaman söz ettirecek nitelikteydi. Muhalif gazeteciler, “Tiyatroma Dokunma” diyen sanatçılar, kızıl davulcular, Antikapitalist İslamcılar, Beşiktaş Çarşı, Fenerbahçe Sol Açık, Galatasaray Tek Yumruk, isimlerini bu yazıya sığdıramyacağım ekolojist girişim ve görmem mümkün olmadığı için sayamadığım bütün sözü olanların kürsüsüydü. 2012 1 Mayıs’ı birkaç noktadan üzerinde düşünmeye değer ilkleri içeriyordu.
            1- Devletin; dünya işçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan1 Mayıs’ı, enternasyonalist içeriğinden soyutlayarak  “devletleştirme ve millileştirme” girişimiydi. Ankara Tandoğan’da Hak-İş ve Memur-Sen’in, 1 Mayıs adı altında düzenledikleri etkinlikte onlarca emek ve halk düşmanı yasaya imza atmış AKP’li bakan ve vekiller bayram etti. Türkiye merkezli olarak düzenlenen etkinlik, sadece Ankara muhalefetinin organize ettiği 1 Mayıs mitinginin üçte biri kadar bile kitle toplayamadı. AKP’li milletvekillerinin katıldığı ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in konuşma yaptığı etkinliğe hükümet çıkartma yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, AKP Manisa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, AKP Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz, AKP Çorum Milletvekili Salim Uslu, AKP Ankara Milletvekili ve TBMM Aile Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, AKP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, AKP Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman, AKP Şırnak Milletvekili Emin Dindar, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici etkinlikte yer aldı.
Bu kadar protokolün olduğu yerde sahnenin güvenliği özel güvenlik şirketince sağlandı. Gerçek anlamı ile bir “devletleştirme” girişimine örnek olurken, Bursa’da Türk-İş tarafından düzenlenen Türk bayrakları eşliğin de mehter marşları ile yapılan etkinlik ise “Türkçülük Günü” kutlamasını andıran görüntüler ile “ millileştirme” girişiminin tipik bir örneğiydi.Bu aynı zamanda devletin geleneksel tavrının mutat bir izdüşümüdür. Bu tavır daha önce Newroz kutlamalarında da yaşana gelmişti.
2- Bir başka dikkat çekici nokta, Taksim’e gelen Antikapitalist Müslümanlardı. Türkçe, Ermenice, Kürtçe, Arapça dört dilde “Kölelik Bitsin” pankartı arkasın yürüyen bu gurup, “Biji Bratiya Gelan” (Yaşasın Hakların Kardeşliği), “Hırsız Müslüman İstemiyoruz”, “İşçiler Değil Patronlar Yanacak”, “Emperyalistler Ortadoğu’dan Defolun” sloganları ile geçmişte Komünizm ile Mücadele Derneği etrafında örgütlenerek Kanlı Pazar ve Dolmabahçe de 6. Filoya karşı gösteri gerçekleştiren solcu gençlere saldıran geleneksel tavrın reddi mirasında bulunmalarıdır. Bu dolayım ile muhafazakâr mahalleden yeni bir muhalefet yatağı açıyor olmalarıdır.Bu pozisyon alışın 1 mayısla buluşması altı çizilmeyi hak eder niteliktedir.
3-  “Newroz Ruhuyla 1 Mayıs’a Yürüyoruz” pankartıyla geçmiş 1 Mayıslarla kıyaslanmayacak kitlesellikte katılım gösteren Kürt özgürlük hareketinin yaklaşımı dikkat çekiciydi. Bundan daha önemlisi ise Kürt coğrafyasının, 12 Eylül’den sonra eşine rastlanmamış yaygınlıkta 1 Mayıs kutlamaları gerçekleştirilmesine katkı koymasıdır.
Özcesi, 2012 1 Mayıs’ı umut mücadele yoluyla milyonlara mal edilebilirliğini bir kez daha bize gösterdi. Sıra bu milyonları farklılıkları ile birlikte aynı yöne doğru büyük yürüyüş için seferber etmekte.

Hiç yorum yok: