19 Temmuz 2014 Cumartesi

İsrail Versiyonu “Kürdistan”



Thierry Meyssan

Bağımsız bir Kürdistan’ın kurulması için her şeyin yerli yerinde olduğu bu dönemde, siyasi analist Thierry Meyssan’a göre ABD, Türkiye ve İsrail lehine olacak şekilde, Kürt halkının Kürdistan hayalinin suiistimal edildiği bir manipülasyon söz konusu. Meyssan, aynı zamanda, Barzaniler eliyle olası bir etnik temizlik konusuna ve PKK’nin bu tarzda bir “Kürdistan’ın” kurulmasına neden karşı çıktığını da değiniyor.
barzani









1960’lı yıllarda Molla Mustafa Barzani (Mesud Barzani’nin babası) Washington’a ve İran Şahı’na dayanıyordu.Mossad’ın görevlisi olmuştu. Yukarda, İsrail’de Ebba Eban (dışişleri bakanı) ve General Meir Amit’le  [Mossad başkanı) birlikte görülüyor.


Siyasetçi, İsrail devletinin kurucusu David Ben Gourion’un tek taraflı olarak İsrail devletini ilan ederkenki savunması, İsrail çevresinde güvenli bir bölge yaratma varsayımına dayanıyordu. Dayandığı temel nokta, Avrupa’nın “adımlar” stratejisinin uygulamaya konulmasıydı: İsrail savaşları, İsrail’in topraklarında genişleme sağlama çabasını ve istenen başarı elde edilmemesi halinde de, sınırlarında bulunan bölgeleri askerden arındırma girişimini hedefliyordu. Ancak, savunma silahı olarak füzelerin yaygın hale gelmesiyle birlikte, sabit uygulama, “adımlar” stratejisinin artık hiçbir şeyi garanti etmiyordu. Hal böyle olunca İsrail, 1999’da Golan tepelerini geri almada tereddüt geçirdi [1] ve 2000’de Hizbullah güçlerini taciz etmeye devam etmek yerine, Güney Lübnan’dan çekilme kararı aldı.
Bu arada başka bir askeri doktrin empoze ediliyordu: Şöyle ki; bir ülkenin güvenliği, o ülkeye tehdit teşkil eden en uzak mesafedeki füzeleri bertaraf etme kapasitesine bağlıdır. Bu durumda, bir ülkenin karadan işgale maruz kalmadan korunması amacıyla sınırları etrafındaki bölgeleri askerden arındırma, “adımlar” stratejisini uygulamaya koymanın yanı sıra, füze tehdidini nötralize etmek amacıyla, düşman devletler sınırları ötesinde bir koruma dairesinin oluşturulması gerekiyordu. Bu ihtiyaçtan dolayı Güney Sudan (2011) ve yakınlarda da Kürdistan kuruluyor (2015 ?). İsrail böylece, yerine göre, Mısır’ı, Suriye’yi ve Lübnan’ı tehdit edebilecek.
Güney Sudan deneyimi, bu şekilde devlet kurmanın yapay bir karakteri olduğunu gösteriyor. Şimdiki dünya konjonktürü dikkate alındığında, bir bakıma devletsiz bir Devlet söz konusu; İsrail askeri güçlerini işgal etmesini gerektirmeyen (zone de non-droit] bölgeler.
ABD bakış açısından konunun ele alınması halinde, Kürdistan’ın kurulması “Genişletilmiş Ortadoğu Projesini GODP)” hayata geçirmenin ve yeni düzenlenmesinin bir aşamasıdır: Bölgenin, yönetilmesi kolay, homojen micro-etnik devletlere bölünmesi. İşte bundan dolayı Pentagon, talep edeni henüz ortada görünmeyen abonelik uygulamasına geçti.
Kapalı olarak yapılan bir toplantı sırasında, ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve Genel Kurmay Başkanı General Martin Dempsey, ABD Kongre’sinde görev yapan parlamenterlere Irak’taki durum hakkında bilgi verdiler.
Ebübekir El-Bağdadi’nin dosyası kaybolduğundan dolayı, 2004’te onun neden tutukladığı ve birkaç ay sonra neden serbest bırakıldığını [2] bilmedikleri iddia etmeleriyle kalmadılar, aynı zamanda, Irak’a müdahale anlamında herhangi bir planları olmadığını ve bölgeyi (ilan edilen) İslam Halifeliğine ve Kürdistan’a bıraktıklarını açıkladılar [3].
Türkiye’nin bakış açısına gelince, kurulması düşünülen “Kürdistan’ın” gündeme gelmesi, aynı zamanda Türkiye’deki Kürt sorununun (çözüm yolu aranıyormuş gibi) içinin boşaltılmasına yarıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olası operasyonların hepsini Barzani ailesinin kulağına fısıldadı. Diğer yandan, Türkiye parlamentosunda Türkiye Kürtleriyle görüşme yapmasına olanak sağlayan bir yasayı geçirdi: Kürt isyancıların silahsızlandırılmasına ve sisteme entegre edilmesine katkı sağlayacak parlamenterler adli soruşturmadan muaf tutulacaklar [4]. Başbakan Erdoğan, kedisine minnettar kalacak ve dış dünya nezdinde de Kürdistan’ı savunacağı Türkiye Kürtlerinin de desteğiyle Cumhurbaşkanı olmanın hesabını yapıyor. Çankaya çıktıktan sonra, yapılan açılım vecibelerine riayet etmesi ihtimali düşük düzeyde.
Kürt halkı, Türkiye ve İsrail’in bölgedeki politikaları gereği kendilerine vaat edilen ve kendisinin de hayal ettiği “Kürdistan” söylemine inandığı için yine hata ettiğini anlayacak. Doğu Akdeniz’i, özgür kılıp, bu havzada birliktelik sağlayan, muhteşem bir şahsiyet, Kürtlerin atası Selahaddin’in aksine, Barzani kabilesi Kürtleri, bölgedeki diğer topluluklardan; örneğin Arap ve Ermenilerden ayırıyor,  Kürtleri apartheid (ırk ayrımcı) uygulamasının yardımcı elemanları haline getiriyor.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) mensupları gelecekte tedavüle koyabilecekleri para birimi, Kuro’yu Internet ortamında tartışmaya açtılar [5]. Barzaniler bu işi İsrail’in yardımıyla kotarmış gibi davranıyorlar. İddiaya göre, Bağdat tarafından bir manevradan korunmak ve Arap çalışanları üretim alanından tahliye etmek üzere Bai Hassan ve Kerkük petrol bölgelerinin ele geçirilmesi amacıyla Peşmerge güçleri gönderildi [6].
Hiç şüphesiz, İsrail’in Barzani ailesi projesi, yakında başlama ihtimali olan bir etnik temizlik faaliyetini varsayıyor.
Abdullah Öcalan’ın lideri olduğu PKK, Kürtlerin tuzağa düşmemesi gerektiği çağrısında bulunmuştu. PKK taraftarı basında, silahlı İslamcı grupların temsilcisi ve başında Mesut Barzani’nin bulunduğu KDP temsilcisinin yer aldığı, işbirliği yapma ve Irak’ta koordineli halde saldırı düzenleme kararının alındığı, 01 Haziran’da, Amman’da yapılan gizli toplantı tutanağından bir alıntı yayınlanmıştı [7].
PKK, Kürt halkına, Barzanilerin İsrail projesine karşı genel olarak seferber olma çağrısında bulunmuştu.
Irak Başbakanı Nuri El-Maliki Irak ordusunun, ilan edilen İslam devleti üst düzey komutanları Erbil’de ikamet edip, Bölgesel Kürt Yönetimi koruması altında oldukları için, bu kişilere saldırıda bulunma imkanının olmadığını açıkladı.
İki zıt cephe karşı karşıya. Yalnızca Kürt halkı İsrail planını başarısız kılabilir.
Kaynak: http://www.voltairenet.org/article184697.html
Çeviren: Nizamettin Karabenk
Aktarım: http://www.ozguruniversite.org/

[1] Damascus Diary, An Inside Account of Hafez al-Assad’s Peace Diplomacy, 1990-2000, par Bouthaïna Shaaban, Lynne Rienner Publishers, 2012.
[2] “US missed Baghdadi’s likely al-Qaida link during 2004 detention”, by Nancy A. Youssef, Merced Sun Star, July 9, 2014.
[3] “Inside the Ring”, by Bill Gertz, The Washington Times, July 9, 2014.
[4] « Le parlement turc fixe un cadre pour négocier avec les Kurdes », Reuters, 17 juillet 2014.
[5] “As Kurdistan Ponders Independence, Kurds Wonder about Own Currency”, Alexander Whitcomb, Rudaw, 9 juillet 2014.
[6] “Baghdad Lashes Out After Kurdish Forces Move into Two Oilfields”, Rudaw, 11 juillet 2014.

Hiç yorum yok: