1 Vote
Ferhan Umruk
Bülent Arınç, Tayyip Erdoğan’ın izleme heyeti ve Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını açıklamasından sonra hükümeti savunarak Erdoğan’ı eleştirdi. Arınç şunları söyledi “ Cumhurbaşkanımızın böyle konuşması hatta hükümetimizi eleştiriyor noktaya gelmesi elbette hükümetimizi de yıpratabilir Sayın cumhurbaşkanımızı çok sevdiğimiz için bu konuşmaları hükümetimiz adına değil ama kendisini yıpratabilir diye düşünüyoruz. “
Arınç’ın nezaket kuralları çerçevesinde Erdoğan’ı eleştiri odağı haline dönüştürmesi AKP içerisinde bir süredir devam ettiği gözlemlenen rahatsızlığı su yüzüne çıkarmış bulunuyor.
AKP’nin 2002 yılında iktidar olmasından bu yana süregiden saadet devri nihayetlenmek üzere, artık AKP için onların çok sevdikleri tarih bilincini ima ederek söyleyelim, fetret devrine girmiş bulunuyorlar.
AKP’nin fetret devrine girmiş olmasının iki nedeni var. İlki, dünya ekonomik krizinin gelişmekte olan çevre ülkeler üzerindeki derin etkileri Türkiye’de de tesirini göstermiş bulunuyor. Ekonomik büyüme düşüyor, işsizlik artıyor. İkinci neden AKP’nin Kürt meselesini süründürme politikasının sürdürülemez hale gelmiş bulunması. Çözüm süreci tanımlamasıyla MİT tarafından sürdürülen alakaların hiçbir somut sonuca ulaşmamasından sonra somut adım olarak algılanan izleme heyetinin kurulacağı açıklamasıyla birlikte ortaya çıkan kriz AKP’yi çözülmenin eşiğine sürüklemiş oldu.
Yakın tarihte düzen partilerinin yolsuzluklarının ortaya serilerek çözüldüğüne tanık olduk. Hatırlayalım SHP koalisyon iktidarında İSKİ Ergun Göknel yolsuzluğu SHP’nin çözülüşüne yol açtı. ANAP’ın çözülmesine neden olansa Korkmaz Yiğit’in Türk Ticaret Bankasını devir almasına Mesut Yılmaz’ın aracı olmasıydı.
Şimdi Arınç’ın Erdoğan’ı eleştirisini fırsat bilip, gücün şemsiyesi altında yeni mevziler kazanma kurnazlığına soyunan Melih Gökçek’in B. Arınç’ı karalama hamlesi, Arınç’ın Gökçek’in yolsuzluklarını teşhir etmesiyle AKP’nin aklığını! Yerle yeksan etmiş bulunuyor.
Arınç, Gökçek için Fethullah cemaatini kastederek şunları söyledi: Bu yapının kucağına oturmuş, bu yapıya Ankara’yı parsel parsel satmıştır. Zengin işadamlarına okul yaptırmıştır.
Peki Arınç, Gökçek bugün kendisine saldırana kadar neden susmuştur? Onu da şöyle açıklıyor. Partimizin zarar görmemesi için. Ayrıca Gökçek için daha 100 yolsuzluk konusunda konuşacağını belirtiyor, ancak 7 Haziran’a kadar partisi AKP için sustuğunu 8 Haziran’da konuşacağını ifade ediyor..
Biz onun, 8 Haziran’da konuşacağından da emin değiliz. Neden mi? Zira o gün geldiğinde de partisi AKP’nin selameti için susması gerektiği kanaatinde neden olmasın.
Şimdi gelelim sisteme muhalif olanların tutumuna. Bülent Arınç son iki dönemdir Melih Gökçek’in adaylığına AKP içerisinde itiraz ettiğini, ancak partisinin Gökçek’in Ankara Belediye Başkanlığı adaylığına karar verdiğinden dolayı partinin çıkarları için sustuğunu belirtiyor.
Bu tutum, Bülent Arınç’ın toplumsal kaynakları peşkeş çeken Melih Gökçek’in suçuna yataklık ettiğinin ve onun suç ortağı olduğunun itirafıdır. Şimdi, bizim toplumsal kaynakları peşkeş çeken Melih Gökçek’e ve onun suçuna yataklık eden Bülent Arınç’a ve AKP’ye karşı HDP ve Selahattin Demirtaş’tan, Birleşik Haziran Hareketi’nden, sistem muhalifi tüm siyasi öznelerden bu hakikati seslendirmeleri beklememiz gerekmez mi?
Şöyle diyelim, muktedirin yaşadığı çatlağın bir tarafı ehven diye, güya çözümden yana diye hakikatin dile getirilmesinden vazgeçmeyelim. Lenin’in dediği gibi “Gerçekler devrimcidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder