28 Eylül 2015 Pazartesi

Her Şeye Rağmen Kar Makinesi Yolumuzu Açıyor Solun Ortak Zaferi



Nuri Cemal
Gezi Direnişi’nin 2. yıldönümünde gündeme oturan genel seçimler, Gezi’nin neden ve taleplerinin hala dipdiri olduğunu gösterdi. Siyasi ifadesini ise bu seçimlerde HDP cephesinde buldu.
nuri
AKP’li Mehmet Metiner partisinin seçim yenilgisine dair “Gezi’de yapamadıklarını sandıkta yaptılar”deme gereği duymuş. Bülent Arınç’a göre ise “HDP, AKP iktidarını yıkmak ve parti kalesine girmek için kullanılmış bir koçbaşıdır.” AKP klasiği haline gelen komplo teorilerini bir yana bırakacak olursak, AKP iktidarı HDP tarafından tepetaklak edilmiş ve seçim yoluyla fiilen iktidardan düşürülmüştür. Elbette ki bu bir seçim zaferidir…


HDP patentli seçim zaferinin gerçek sahipleri kimlerdir? Selahattin Demirtaş’ın ifadesiyle “Bu zafer bütün ezilenlerin, Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Çerkezlerin, Ermenilerin, Boşnakların bu ülkede yaşayan bütün inançların, Alevilerin, Sünnilerin, Hıristiyanların, Musevilerin, işçilerin, köylülerin, esnafın, ezilenlerin yani emeği sömürülenlerin, yani solun ortak zaferidir…” (1)
Değerli Bir Başlangıç
Gezi Direnişi’nin 2. yıldönümünde Gezi’nin diliyle söyleyecek olursak‘bu daha başlangıç’ ve her şey olup bitmiş değildir. Yani henüz ‘zafer sarhoşluğu’nun zamanı ve sırası değildir. Sermayenin yenilen güreşçisi yenilmeye doymayıp ‘erken seçim’ nidaları atacak ve muhtemelen de yaralı hayvan misali saldırganlığını artıracak. Seçim sürecindeki HDP binalarına yönelik tüm saldırılar; Ankara genel merkez binasının kurşunlaması, Adana ve Mersin il binalarının bombalanması, Bingöl’de öldürülen seçim aracı şoförünün vücudunda bulunan otuzu aşkın kurşun, Erzurum’daki organize linç harekâtı ve diri diri yakılan HDP’li, Diyarbakır mitingine yönelik çifte bombalı saldırıda yaralanan ve ölen HDP’liler ve daha nice niceleri. Seçim sürecinde HDP’ye yönelik 150’nin üzerinde saldırı düzenlendi.Sermayenin ve iktidarının yeni saldırılarına karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. HDP’nin eskitmiş olduğu başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘balkon konuşması’ ve hamaset edebiyatları bunun yeni işaretlerini veriyor. Davutoğlu kendini hala seçim kampanyası sürecinde sanıyor. Bu durum ise bizler için “bu daha başlangıç mücadeleye devam”demenin haklılığını bir kez daha gösteriyor…
Ama hafife alınamayacak kadar önemli ve değerli bir kazanımın altını da tereddüt etmeden çizmeliyiz: “Bu son seçiminiz olabilir” diyerek“AKP diktatörlüğüne karşı oylar HDP’ye!” çağrısında bulunduk.“Seni başkan yaptırmayacağız!” dedik. Ve Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan yaptırmadık. Bunu başardık. Bu tehlike bertaraf edildi. Başkanlık tartışması artık bitti. Bu bizim için siyasi niteliği itibariyle çok somut ve değerli bir başlangıçtır…
Bir Kar Makinesi
HDP ezilenlerin ortak cephesidir. HDP’nin niteliğini ve işlevini seçimler sürecinde birinci ağızdan açıklayan Selahattin Demirtaş gayet net ve açık ifadeler kullanmıştır. HDP’nin sol-sosyalist bir parti olup olmadığı ya da seçim zaferinin solun zaferi olarak nitelenip nitelenemeyeceğine dair tartışmalara açıklık getirecek bu ifadelere dikkat çekmekte fayda var:
Biz sosyalist bir programla, sosyalist devrimci bir programla ortaya çıktık. ‘Bizden daha sosyalisti ve devrimcisi de yoktur’ demiyoruzÇok iyi sosyalist programı olan partiler ve hareketler, devrimci hareketler var. O hareketler toplumda öncü devrimci mücadeleyi yürütürler. Seçim kaygıları yoktur. Seçilme dertleri yoktur. Daha çok toplumu aydınlatma, öncülük yapma, iktidarları sıkıştırma zorlama gibi misyonlar biçmişlerdir, kendilerine. Onlar sol politika iddiamızı kendileriyle kıyaslamasınlar. Biz bir kanal açıyoruz, bir alan açıyoruz. Karlı bir yolda kar makinesi gibi yolu açıyoruz. Bu yoldan yürümek isteyen bütün ilericilere, geleceği aydınlık düşünen herkese bu yol açıktır. Yürümek isteyen devrimcilerde buradan yürür. Demokrat İslami kesimler de buradan yürüyebilir. Aleviler de, kadın hareketi de, çevre hareketi de… HDP kar makinesi gibi yolu açıyor. Ekonomik politika açısından biz ezilenden işçiden yanayız. Sermayeyi merkeze oturtarak, onu koruyarak bir ekonomik politika hazırlamadık. Sosyal yardımdan değil sosyal haktan yola çıktık. Sosyal devlet ilkesini sosyal hak kavramı üzerinden kurguladık…” (2)
Her şeye rağmen kar makinesi yolumuzu açıyor. O, yolun kendisi değil… O, amacın kendisi de değil… O bir araç. Hem de iyi ve işlevsel bir araç. Bunu kanıtladı da. Kar makinesi mücadele araçlarımızdan sadece ve sadece bir tanesi. Onun açtığı kanalda özgürce yol alacak, sağa sola direksiyon kırabilecek, başka araçlar da olacak…
Bütün ezilen, sömürülen ve horlananlar gibi işçi sınıfının da bu kanala ihtiyacı var.
(1) 7 Haziran 2015 – Seçim sonuçlarını değerlendirme konuşması.
(2) 4 Mayıs 2015 – Fox TV röportajı.

Hiç yorum yok: