16 Aralık 2016 Cuma

Güney Kürdistan’da Değişen Güç Dengeleri


Mahmut Balpetek
     Küresel güçler 2011 yılında , Suriye rejimini derdest etmek amacı ile fundamentalist grupları sahaya sürdüklerinde , hesaba katmadıkları üçüncü bir güç sahaya indi. Bu  iniş aynı zamanda gerek sahadakilerin, gerekse onları oyuna süren küresel güçlerin  kurdukları ideolojik, politik denklemi bozan , beklenmeyen bir hamleydi.
gelincik
Ereğine  coğrafyasını  rejim güçleri  ve fundamentalist gruplara karşı savunmayı koyan bu güç, PYD ve bağlaşıkları olan demokratik güçlerden başkası değildi.  Diktatörlük mü? Emperyalizm mi? İkilemine  karşı başka bir ülke ve dünya yaratmak mümkündür referansından hareket eden bu güç, Siyasal duruşunun eksenine,demokratik Suriye, özgür halklar şiarını koydu. Dolaysıyla her iki gücün evdeki hesabını sahada bozmuş oldu.Tarafların önceden hesaba katmadığı bu güç  bütün bölgeyi  değişim türbülansına sokma kapasitesine namzet oldu. Bölgede güç dengelerinin değişimini tetikleyen bu gelişmeden Kürtlerin muaf olması beklenemezdi.


Haliyle farklı parçalarda yaşayan Kürt politik güçlerinin rejim karşısındaki pozisyonu  ve kendi  arasında da güç ilişkileri yeniden dizayn olma mecrasına girmiş oldu. Güney Kürdistan’da siyasal  dengeler arasında yaşanan tedrici  değişim, yerini radikal dönüşüme bırakması bölgenin içine girdiği değişim türbülansına  somut bir örnek teşkil ettiğini söylemek abartı olmaz. Bir başka ifadeyle  Rojava devrim süreci Güney Kürdistan’da yaşanmakta olan değişimin tek esin kaynağı olmasa da değişimi hızlandıran  piston işlevi görmüştür.
             Güney Kürdistan’da değişimin fişeği Goran  (Değişim) Hareketi
    Güney Kürdistan’da oluşan idari ve siyasi yapı,Erbil merkezli Barzani aşiretinin KDP’si  ile Süleymaniye merkezli Talabani aşiretinin KYP’sinin tekelinde inşa edildi. İmtiyaz sahibi  iki aşiret arasında üleşilen erk, Orta Doğu’nun hanedan iktidarlarından farksızdı. Küresel sermayenin ve işbirlikçilerinin göz diktiği kent rant ile yeni bir Dubai yaratmak yönünde ilerlemekte. Küresel sermaye ile girilen bu kuralsız ilişki ile birilikte iktidar yolsuzlukla anılır oldu. İki aşiret hızla zenginleşirken, halkta gözle görülür yoksullaşma toplumsal homurdanmalar ve itirazları beraberinde getirdi. Toplumsal  hoşnutsuzluk siyasal karşılığını yarattı. Uzun yıllar YNK Genel Sekreter Yardımcılığı yapan Newşirwan Mustafa siyasi ihtilaflardan dolayı 2006 yılında partisinden ayrıldı. Mustafa’nın 2007’de Goran Hareketi’ni (Değişim) kurması siyası dengelerin değişiminin miladı oldu. İktidarı Paylaşan KDP- YNK’ye karşı etkin muhalefet yürüten Goran kurulduktan iki yıl sonra 25 Temmuz 2009’da genel seçimlerde 25 sandalye almayı başardı.2013 seçimlerinde KDP’nin ardından ikinci parti olan Goran  başarısını sürdürmeye devam ettiği gözlenmektedir.  Goran Hareketi 2007 de kurulmuştur , ancak tarihi daha eskilere dayanmaktadır.
    1975’de Barzani KDP’si Irak rejimine karşı silahlı mücadeleyi bırakma kararı alır. Ancak KDP içinden ve dışından bu karara itiraz eden grup ve bireyler mücadeleyi sürdürme iradesini taşırlar. Aralarında Marksist Leninist ideolojiye sahip  Şahap Şıx Nuri önderliğindeki KOMELA, Celal Talabani  önderliğindeki Bizuti  Newa ve Ömer Debabe önderliğindeki  Xeta Gişti  grupları silahlı mücadeleyi sürdürmek üzere birleşme kararı alırlar.birleşme Yekitina Müslümanı Kürdistan  (KYB) çatısı altında Celal Talabani liderliğinde gerçekleşir.
 Goran hareketi KYB’yi oluşturan üç hareketten biri olan ideolojik referanslarını Marksizm’den alan KOMELA kadroları tarafından kuruldu.
                       KDP’nin  Rojava Ambargosu
      AKP destekli IŞİD , El Nusra gibi Fundamentalist grupların kuşatmasına maruz kalan Rojava katliamla karşı karşıya kaldı.AKP sivillerin Türkiye’ye geçişini önlemek için sınırın kimi yerinde yüksek utanç duvarı, kimi yerinde de hendekler kazdı. Barzani , denetiminde  olan Rojava’nın Kürdistan bölgesine açılan yegane geçiş noktası  Semelka kapısını kapatarak ambargo uyguladığı yetmez gibi, sınıra hendekler kazarak sivillerin Kürdistan’a geçişini önledi. Rojava’ya karşı AKP’nin geliştirdiği siyasete KDP’nin ortak olması anlamına gelen bu tutum Kürt halkı tarafından tepkilere neden oldu. Bu baskılar uluslararası güçlerin Kobani’ye  yardım koridoru açma kararıyla birleşince Barzani yardım etmek zorunda kaldıysa da, Kürt kamuoyunda prestij kaybını engellemeye yetmedi.
                 KDP ve YNK arasında Bozulan Stratejik Ortaklık
        İki parti, bölgede istikrarın sağlanması ve Bağdat’a karşı konumlarının güçlenmesi için 2004’te aynı listeyle seçimlere girme kararı aldı ve 30 Ocak 2005’te yapılan Kürdistan Bölgesi parlamento seçimlerine “Kürdistan İttifakı” adı altında girerek oyların yüzde 83’ünü kazanmayı başardı.Kurulan bu stratejik ortaklık gereği Talabani Irak Cumhurbaşkanı, Barzani ise Kürdistan bölge başkanı oldu.
  Ancak YNK’den ayrılan Goran 2013 seçimlerinde KDP’nin ardından ikinci parti oldu. Hızla erimekte olan YNK’nin önünde iki seçenek kalmıştı ya mevcut politikasında ısrar ederek siyaseten sonunu bekleyecek, ya da politik olarak makas değiştirecekti. YNK ikinci seçenekte karar kıldı , KDP ile stratejik ortaklığını sonlandırarak, Goran ile anlaşma yapma kararı aldı. Goran ve YNK arasında yapılan anlaşmanın köşe taşları Rojava ile dayanışmayı , yolsuzlukla etkin mücadele ve demokratikleşme olarak belirlendi. Bu durumda ittifağın gireceği olası bir seçimde birinci pati olacağı kesin gözüyle bakılmaktadır.
  Sonuç olarak Rojava’da ki seküler ve demokratik inşa süreci, Kürtlerin en eski partisi olan muhafazakar KDP’nin tahtını sarsmaktadır.  Kendi demokratik aydınlanma sürecini derinleştirerek yaşamaktan yana  olanlar güç kazanmaktadırlar.
   Aynı bağlamda yaşanan değişim, Kürtlerin  Orta Doğu’nun ataerkil , babadan oğula geçen hanedan iktidarlarını değil seküler ve demokratik toplum modelini tercih etmeye yöneldiklerini işaret etmektedir.

Hiç yorum yok: